27 August, 2006

Fındıklı Makarna

Fındıklı bizim yolumuz...

İşte o makarna. Hani poğaçadan artan içi kullanacaktık ya. Kullandık.


Biri dedi ki, “Madem keyif bizim, mutfak bizim, tabakları da değişik hazırlayalım.”

Öyle de yaptık.

Pek lezzetli iki tabak makarna yarattık. Biri birini yedi, öbürü de öbürünü yedi.


Biri öbürünün tabağından zeytin çaldı. Öbürü, “Git kendine de zeytin al yaaa!” diye tavır koydu.

Bir tabağımızın altına roka yapraklarından yatak serdik. Diğerine sermedik. Sosumuz domates ve fesleğen bızzztıydı. Rokalı tabağa yeşilli karalı zeytinler de kattık.

Başkaca roka yapraklarına, resimde görüldüğü gibi parmesan şeyttirdik ve de ayriyeten sızma ile lezzetledik.


Çok fena yedik.

Size de bildirelim dedik.


Kısacık bir finduklu bilgi:

Fındıklııııı biizim yoluuumuz eşim aman ammaaan hovarda amman hovvaaarda çıktııı soyumuz bu biziiiim eski de huuyumuz amman ammaaaan....

Rumeli türküsüdür. Hâlbuki, Fındıklı Köyü Trabzon’un Akçaabat’ındadır. Demek ki neymiş? Yolların kenarında fındık ağaçları vardır, yollar fındıklıdır demek istermiş bu türkü. Yolumuz Fındıklı’ya çıkar demek istemezzzmiiiiş.

Bilerek terennüm edelim lütfeeeen.

Oya Kayacan

No comments: